Küçük Çapta Bahis Oyunu Oynamak Haram ve Günah mıdır?
â(1) Kumar oynayan kiÅiye, altı bin dört yüz yirmi beÅ Türk Lirası idarî para cezası verilir. Ayrıca, kumardan elde edilen gelire el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir.
İyi niyetle bahis oynamak günah mıdır
Diyanet, tombala oynamanın haram olduğu görüşündedir. Bu nedenle, Diyanet’in fetvalarına göre, tombala oynamak dinimizce uygun bir davranış değildir. Ancak, bazı İslam alimleri farklı düşünceler savunmakta ve tombala oyununun helal olabileceğini düşünmektedirler. Sonuç olarak, tombala oynamanın helal mi yoksa haram mı olduğu konusunda kesin bir yanıt vermek mümkün değildir.
Bununla birlikte, bazı İslam alimleri ve hocalar, tombala oynamanın helal olabileceğini savunmaktadırlar. Fakat, bu kişiler, tombala oyununun para yerine farklı ödüllerle oynandığında, kumar mantığından uzak bir şekilde oynanabileceği düşüncesindedirler. Ancak, bu konuda İslamiyet’te kesin bir hüküm olmaması sebebiyle, herkesin bu konuda kendi vicdanına danışarak karar vermesi daha uygun olacaktır.
Bahis oynamak günah mıdır sorunsalı
Kumar, para veya maddi değeri olan bir şeyi belirsiz bir sonuca dayalı olarak riske atarak bahis yapma veya oyun oynama eylemidir. Bir eylemin kumar olarak kabul edilebilmesi için, kazanç elde etme amacını ve bu kazancın rastlantısal faktörlere dayalı olmasını içermesi gerekir. Bu nedenle kumar, para veya mal kaybını veya kazancını içeren rastgele bir aktivite olarak tanımlanabilir.
Gerek Kur’an gerekse hadislerde kumar ilke olarak yasaklanmış, nelerin kumar olduğu tek tek sayılmayıp kumar yasağı belli birkaç örnek üzerinde gösterilmiştir. Dolayısıyla bundan kumarın yalnızca zikredilen çeşitlerinin yasak olduğu sonucu çıkarılamaz. İslâm dini kumarı yasaklarken bunun belli nevilerini değil götürdüğü sonucu hedef almıştır. Dinin bu yasağının iyi anlaşılabilmesi, hem kumar yasağının dayandığı gerekçelerin bilinmesiyle hem de kumarın yapısal analizinin yapılıp onun benzeri işlemlerden farkının belirlenmesiyle mümkün olur. Nitekim tarihsel süreçte fakihler, Kur’an ve Sünnet’te ilke olarak geçen kumar yasağını kendi dönemlerinde yorumlamaya ve yasağın kapsamını belirlemeye çalışırken hem konuya ilişkin dinî emir ve yasakların ortam ve amacını, hem de içinde yaşadıkları toplumda salgın bir hastalık halini alan kötü alışkanlıkları ve bunların yol açtığı olumsuz sonuçları göz önüne almışlar, bu zeminde kumar kapsamına sokulabilecek işlem türlerini ve bunların dinî hükmünü açıklamaya çalışmışlardır. Doğrudan kumar oyunlarının yanı sıra at ve ok atma yarışı, güvercin uçurma, güreş ve yüzme gibi esasında câiz olan olayların sonuçları üzerinde bahis tutuşmanın ve bu yolla kazanç sağlamanın câiz görülmeyişi, başta Hanefîler olmak üzere fakihlerin önemli bir bölümünün kur‘ayı hak kazandırıcı bir işlem olarak görmemesi de kumar yasağını ihlâl etme endişesinden kaynaklanır (Serahsî, VII, 75-76; XV, 7-8; Kâsânî, VI, 206; İbn Kudâme, IV, 43; IX, 468, 472, 484; Şemseddin er-Remlî, VIII, 168). Konuya ilişkin olarak belirlenen ölçü ve yaklaşımlar dikkatle incelendiğinde İslâm’daki kumar yasağının Câhiliye’deki şekliyle veya sınırlı sayıdaki birkaç kişi arasında cereyan eden şans oyunuyla sınırlı olmadığı, günümüzde çeşitli isim ve tanıtım altında sürdürülen ve kurumsallaşan, ancak önceden belli olmayan bir sonuca ve şansa bağlı olarak müştereken bahisleşme içinde kazanmayı veya kaybetmeyi konu edindiği için kumar mahiyetinde olan çekilişler, şans oyunları ve yarış sonuçları üzerinde bahis tutuşma gibi yaygın uygulamaların da bu kapsamda olduğu anlaşılır. Elde edilen gelirin hayra harcanması veya tertipleyenler tarafından kamu yararına pay aktarımı yapılması bunların dinî hükmünü değiştirmez. Kazanan veya kur’a isabet eden şahsa verilmek üzere katılımcıların her birinin ayrı ayrı bedel koyması veya bir bedel vaadinde bulunması kumar sayılırken böyle bir ödeme yahut vaadin üçüncü şahıslar tarafından ve tek taraflı olarak yapılması katılımcılar bu amaçla ayrıca ödeme yapmadığı sürece kumar sayılmaz. Birincisinde şansa veya bilinmez bir sonuca bağlanmış karşılıklı olarak kazanma ve kaybetme söz konusu iken ikincisinde katılımcıların dışındaki bir şahıs veya kurum tarafından yapılmış teşvik amaçlı bir ödüllendirme söz konusudur.
BAHIS OYNAMAK HARAM Mı > DIYANET ŞU AN KI BORSA SISTEMI
Diyanet’in tombala oynamak hakkındaki görüşlerine baktığımızda ise, tombala oyununun haram olduğu belirtilmektedir. Diyanet, tombala oynamanın bir kumar olduğunu, İslamiyet’in kumarı yasakladığını ve bu nedenle tombala oynamanın da yasak olduğunu açıklamıştır. Bu açıklamalara göre, tombala oynamak dinimizce uygun değildir ve haram kategorisinde değerlendirilir.
Tombala oynamanın İslamiyet’e uygunluğu oldukça tartışmalı bir konudur. Bazıları, tombala oynayarak zaman geçirmenin zararsız bir eğlence olduğunu düşündüklerinden, bunun İslamiyet’e uygun olduğunu savunuyorlar. Ancak, tombala oyununun sonuçlarına baktığımızda, işin içinde ciddi risklerin olduğunu görüyoruz. Özellikle, kumar bağımlılığına yol açabileceği, para kaybına neden olabileceği ve hatta aileleri dağıtabileceği gibi sonuçlarla karşılaşmak mümkündür.
İddaa Haram Mı Değil Mi? Din Alimlerinin Görüşleri
Türk Hukuku’nda kumar oynamak fiili, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 34. maddesinde bir kabahat olarak düzenlenmiştir. Bu madde hükmü gereğince kumar oynama suçunun yaptırımı idari para cezası olarak belirlenmiştir.
Bu itibarla spor müsabakaları üzerinden taraflardan birine menfaat sağlayan bahis oynamak Kuran-i Kerim'in yasakladığı kumar kapsamına girmektedir ve caiz değildir.
BAHIS OYNAMAK HARAM Mı > ANCAK HOş BIR şEY
Özetle, tombala oyunu, İslamiyet açısından haramdır ve buna katılmak da haramdır. Tombala oynayanlar, günah işlemiş olurlar ve bu davranışlarından dolayı Allah tarafından cezalandırılabilirler. Bu nedenle, bir Müslüman’ın tombala oynaması caiz değildir ve tombala oyununun dini hükümleri, İslamiyet’in kumar oynamakla ilgili hükmüne dayanmaktadır.
IDDAA HARAM Mı > HOW MANY IT IS
Fıkıh literatüründe kumar iki açıdan ele alınır. Bir yönüyle kumar toplum ve Allah hakları, yani genel ahlâkın korunması, münker ve haram bir işin toplumda yayılmasının önlenmesi kapsamında ele alınmış, kumar oynama şahitliğin kabulünü engelleyen ve kamu düzenini ihlâl ettiği için muhtesip tarafından engellenmesi gereken kötü bir davranış olarak görülmüştür (Şâfiî, VII, 54; İbn Kudâme, X, 150-151). Bu açıdan kumar, kişinin adalet vasfını düşüren ve ta‘zîr cezasını gerektiren bir suç sayılmıştır. Diğer taraftan özellikle ilk dönem metinlerinde kımâr kelimesi muhatara, garar, cehalet, ayb gibi kelimelerle birlikte kullanılarak bazı hukukî işlemlerin hukuka aykırı biçimde risk ve belirsizlik taşıdığına işaret edilmiş ve işlemin geçersizliği ve adem-i cevâzı için mesnet yapılmıştır (Şâfiî, III, 64, 232; VI, 223; VII, 134; Sahnûn, III, 423; IV, 28, 40, 84, 106, 413; Müzenî, s. 81; Cessâs, III, 127; Bâcî, IV, 246; Serahsî, XI, 153). Bu anlayışın sonucu olarak şahıs haklarının korunmasının öncelik taşıdığı muâmelât hukukunda para ve mal değişiminden selem ve şirket akdine, mal bölüşümünden icâre ve davaya kadar faiz yasağının kapsamına girebilecek veya sonucu belirsizlik taşıdığı için gararlı alışveriş olarak görülebilecek olan birçok işlem türü, şans ve tesadüfe bağlı bir kazanç içerdiği ölçüde bir tür kumar olarak görülmüş ve yasaklanmıştır (Şâfiî, IV, 235; VI, 223; Serahsî, XV, 102; XXIX, 158; Ebû Bekir İbnü’l-Arabî, III, 1490; Kâsânî, VI, 51; Osman b. Ali ez-Zeylaî, IV, 131). Câhiliye devrinde yaygın münâbeze, hasât, mülâmese gibi bazı alışveriş türlerinin İslâm döneminde yasaklanışının bir sebebi de onların bir nevi kumar oluşudur (Osman b. Ali ez-Zeylaî, IV, 48; İbn Âbidîn, V, 65-66). Özellikle bu açıdan dinin kumar yasağı, fıkıhta genişletici bir yoruma tâbi tutularak rızâ unsurunun yeterince bulunmadığı hukukî işlemlerin iptali, haksız kazançların ve beklenmedik hak kayıplarının önlenmesi, akidlerde bilinmezliğin giderilmesi, açıklık ve güvenliğin sağlanması yolunda temel bir argüman olarak kullanılmış, böylece muâmelâtta hâkim diğer ilkelerle birlikte borçlar hukukunun genel çizgisini belirleyen bir bakış açısı oluşturmuştur.
Bahis Neden Haram? Kumarhane Makalemizle Sizi İkna Ediyoruz!
Tombala oynamanın İslamiyet’e uygun olup olmadığı konusu da oldukça tartışmalıdır. Diyanet, tombala oynamanın haram olduğu görüşünde olmasına rağmen, bazı İslam alimleri, tombala oyununun para yerine farklı ödüllerle oynandığında, kumar mantığından uzak bir şekilde oynanabileceği düşüncesindedirler. Yine de, tombala oyununun sonuçlarına ve içerdiği risklere bakıldığında, İslamiyet açısından uygun bir davranış olmadığı düşünülmektedir.